
Adi ortaklık
“Adi şirket” adıyla anılan; ancak 6098 sayılı TBK’ da belirtildiği üzere ve kanaatimizce en doğru adıyla “adi ortaklık” günümüz ticaret hayatında önemli rol oynamaktadır. Tüzel kişiliği haiz ticaret şirketlerinin oluşturdukları iş ortaklıkları ile gerçek kişilerin bir araya gelerek kurdukları ortaklıklar sıklıkla karıştırılmaktadır. Bu ortaklık yapısı ile işletilen ticari işletmelerin ticaret siciline tescili olgusu mevzuat hükümlerinde yeterli açıklıkta bulunmamakta ve bu nedenle uygulama sorunları ortaya çıkmaktadır. Adi ortaklıkların çeşitli şekillerde karşımıza çıkması belirgin bir ayrım yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, gerçek ve tüzel kişi ortaklıkların tanımlarının yapılması ve hukuki statülerinin açıkça belirlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık yapısı ile kurulan ticari işletmelerin ticaret siciline tescil edilmekle, ticari işletme sayılıp sayılmayacağı konusu, TTK bağlamında birleşme, tür değişikliği ve ticari işletmelere tanınan haklara sahip olup olamayacağı hakkında belirgin rol oynamaktadır. TTK’ da “adi şirket” şeklinde ele alınan “adi ortaklık” kavramının, hukuksal fayda ve boyut açılarından tartışılması gerekmektedir. Bu makalede adi ortaklık çeşitleri, “adi şirket” kavram sorunu ve ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği bulunmayan bir ortaklık yapısı ile işlettikleri ticari işletmelerin uygulamadaki yeri hukuksal açıdan açıklanmaya çalışılmış, özellikle talep halinde ticaret siciline tescil edilen tüzel kişilerden oluşan adi ortaklık işletmeleri ve ticaret siciline tescili olgusu bu bağlamda incelenmiştir.
Ortaklık ve şirket kelimelerinin hukuk kurallarına işlenmesinde uygulama açısından ne kadar faydalı olup olmadığı da önemlidir. Şirket, mehaz kanundan alındığı şekli ile çok geniş ve kişilerde güven hissi veren bir kelimedir. Ticaret hayatında tacir ve şirket kavramına güven duyulmakta ve ticari ilişkiler akdedilirken bu isimlere önem verilmektedir. Hukuksal fayda genel anlamda sosyal faydaların toplamından ibaret olduğuna göre toplam fayda şirket kelimesine duyulan güveni göstermektedir. Bir ortaklık için TBK’ da “Adi ortaklık” kelimesi kullanılırken TTK’ da “adi şirket” kelimesinin kullanılması ve TTK m. 126/1’ de TBK’ ya atıfta bulunulması doğru olmamıştır. Hukuk kuralları ve mevzuat hükümleri birbirleri ile temel ya da kavramsal olarak birbirlerinden ayrı olmamalıdır. Kuralların ve hükümlerin yeknesaklığının sağlanması uygulama sorunlarını da ortadan kaldıracaktır. 6102 sayılı TTK hükümlerine göre eski sistemden ayrılarak tek taraflı sözleşme ilişkisi ile şirket kurulabilirken, TBK anlamında bu sözleşme ilişkisinde en az iki kişinin yer alması gerekmektedir. Sözleşmesel farklılıklar da şirket ile ortaklık arasındaki bağın TBK ve TTK anlamında kopmasına neden olmaktadır.
TBK anlamında adi ortaklıkların sözleşmeleri herhangi bir şekle bağlı değilken, TTK anlamında şirket sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması gerekmektedir. Adi ortaklıkların asgari ve azami sermaye sınırları yok iken, TTK anlamında şirketlerin türüne göre asgari sınırlar mevcuttur. Bunlara benzer birçok yönü ile TBK anlamındaki “adi ortaklık” ile TTK anlamındaki “şirket” birbirlerinden ayrılmaktadır. Henüz iç hukukta aralarında bu kadar farklılık varken mehaz kanundan alıntılandığı kelime anlamı olan “şirket” kelimesinin “adi ortaklık” kelimesi yerine kullanılması isabetli değildir. Yine “adi” kelimesi sıfat olarak kullanılsa bile “şirket” kelimesinin vasfını değiştirmeye yetmez. Kanımızca kök kelime ile bahsi yapılan organizasyon, topluluk ya da kuruluş, sıfatlarla nitelik değiştiremez.
Ticaret şirketleri, ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanırlar. Bu kurala bir istisna olmak üzere ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği bulunmayan bir ortaklık yapısı ile işlettikleri ticari işletmelerin ticaret siciline tescil edilmesine ve TTK’ daki deyimi ile bir “adi şirket” ticari işletmesi olmasına rağmen tüzel kişilik kazanamamaktadır. Bu nedenlerle 6098 sayılı TBK’ nın 620 nci maddesindeki tanımı ile “adi ortaklık” ifadesinin 6102 sayılı TTK’ nın 126/1, 214/1, 227/3, 1342/1, 1343/1-c, 1343/2 madde metinlerinde geçen “adi şirket” kavramları yerine kullanılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim.